

Siirt’in, Siirtliler’in, sevdalı oldukları konulardan birisi de demiryoluna kavuşmaktır. Siirtlilere devletten istediklerini soracak olursak eminim çok büyük bir bölümü ilk üç istek arasında trenin Siirt il merkezine gelmesini söyleyecektir.
Siirt’in kara trene olan sevdası 1937 yılında bakanlar kurulunun aldığı karar üzerine başlayan ve 1944 yılında tamamlanan çalışmalara kadar uzanıyor. O tarihte demiryolu hattı Kurtalan’a kadar döşeniyor. Ancak maliyetinin yüksek olacağı gerekçesiyle il merkezine kadar getirilmiyor.
Resmî açıklama böyle iken halk arasında dolaşan bir söylentiye göre hattın Siirt il merkezine kadar getirilmesi konusunda etüt çalışması yapmak üzere Siirt’e gelen heyetle kimse ilgilenmemiş. Bunun üzerine heyet bu konuda olumsuz görüş belirtmiş.
O dönemde trene kavuşma fırsatını kaçıran Siirt bunun üzerine zaman zaman alevlenen bir arayış içerisine girmiş. Nitekim siyasilerin girişimlerinin yanı sıra bürokratlar da zaman zaman devreye girmişler ve Siirtli’nin haklı bu talebini Ankara’ya iletmişler.
Örneğin dönemin valisi Mehmet Aldan 1967 yılında biri Nisan, diğeri de Eylül’de olmak üzere iki kez yazı yazmış ve ilgili bakanlıklarla kuruluşlara göndermiş.
Demir yolu hattının 1944 yılında Kurtalan’a ulaşmasının ardından bu hattın il merkezine ve buradan da Habur sınır kapısına kadar uzatılması konusu aradan bir asra yakın süre içerisinde temcit pilavı gibi defalarca ısıtılıp gündeme getirildi.
Ancak her defasında dillendirilmesi ve unutulması bir anda ve gerçekleşti . Tıpkı saman alevi gibi. Bu durum Milletvekili Osman Ören’in bu işe sıkı bir şekilde sarılmasına kadar.
Ören’in ısrarlı takibi sonucu Devlet Demir Yolları proje ihalesine çıkıldı. Proje ihalesi gerçekleştirildi ve yüklenici firma süresi içerisinde çalışmalarını tamamladı.
Artık yapılacak hattın projesi elimizdeydi. Projenin yatırım programına alınmasını daha zordu ve daha çok kulis ve daha ısrarlı takip gerektiriyor. Gerek Ören, gerek Milletvekili Mervan Gül siyasi mahfillerde, valimizde bürokrasi nezdinde konuyu takip ettiler.
Şimdi hattın yapımı yatırım programında. Dört yılda tamamlanması planlanıyor. Ancak bu yıl ayrılan ödenekle dört yılda belki kırk yılda ancak tamamlanabilecek. Bu konuda ki karnemiz kırıklarla dolu. İşte Eruh yolu ve işte Kurtalan yolu. Yalnızca bu iki örnek bile çok şey ifade ediyor. O nedenle işi sürekli takip etmeliyiz. Bıkmadan, usanmadan.
Önümüzdeki yıllar için ödeneğin mutlaka arttırılmasını sağlamamız gerekiyor. Umarım bu konuda da başarılı oluruz.