

Daha öncede bir kaç kez daha belirttim; bazı kamu kurum ve kuruluşlarında belirgin bir atalet, hatta bir tembellik göze çarpıyor. Bu kurumların bu hale gelmesinde en büyük neden doğal olarak, öncelikle yöneticilerdir.
Bazı yöneticiler vurdumduymaz bir anlayışa sahiptir. Mesainin başlamasından bir süre sonra gider ve koltuğuna kurulur. Adeta o koltuğa ve önünde ki masaya yapıştırılmıştır. Akşama kadar saatlerini öyle doldurur.
Personel gelmiş, gelmemiş hiç haberi yok. Vatandaşın sorunu güzel bir şekilde çözüme kavuşturulmuş mu kavuşturulmamış mı ? O da umurunda değil. Yine aynı şekilde vatandaşın işi görülürken gerekli ilgi ve nezaket gösterilmiş mi? O da onun için hiç önemli değil.
Olası bir olumsuzlukla karşılaşıp, müdahale etmek zorunda kalırım korkusuyla kurumun birimlerini bile gezmez. Varsa yoksa koltuğu. Dünyada ondan tatlısı yok. Bu nedenle mümkün mertebe etliye sütlüye karışmaz. Yerine göre üç maymunları oynar, yerine göre de sağır sultan olur.
Bu yönetim anlayışına sahip yöneticilere naçizane iki önerim olacak. Öncelikle siz işinize sahip çıkın. Bunu yapmıyorsanız siz koltuğunuzdan kalkmayın, yorulmayın. Bunu kabullenelim. Amenna.
Bari sizin bir alttaki yöneticinizin elini güçlendirin, önünü açın. Yetki verin, o baksın , vatandaşa verdiğiniz hizmetin kalitesine, sizden hizmet alan vatandaşın durumuna. İkinci önerimde şu. Sizin güvendiğiniz ve personelinizin pek aşina olmadığı ya da aranızda ki samimiyeti bilmedikleri bir kaç kişiden yardım isteyin.
Bunlar zaman zaman sade bir vatandaş gibi gelsinler, kurumunuzun vatandaşa yansıyan yönü nasıldır?
Vatandaş kurumunuzdaki bir işini çözerken insanca bir muamele görüyor mu?
İşi zamanında çözülüyor mu?
Yoksa kök mü söktürülüyor?
Araya bir aracı ya da çok zayıf bir ihtimal de olsa hediye, rüşvet veya benzeri maddi bir aracı sayesinde mi çözebiliyor ?
Bu ve benzeri konuları araştırsın. Gözlemlerine dayalı detaylı bilgiler sunsun. Sakın ha siz kendinizi yormayın, Görevlendirme yaptığınız yöneticiniz bunları araştırsın ve gereğini yapsın.
Yeter ki siz onun önünü açın ve ona destek verin. Tabii ki bunu yapabilmeniz ancak ve ancak içinizde kırıntı mesabesinde bile olsa bir vicdan ve görev sorumluluğu duygusunun olması gerekiyor.