Motosiklet yerine ve kurallarına göre kullanıldığında ucuz, pratik, park sorunu ulmayan bir ulaşım aracı. Ama aynı araç kurallarına uygun olarak kullanılmadığı takdirde bir canavara, bir ölüm makinasına dönüşebiliyor.
Tıpkı son yılların Siirtinde olduğu gibi. Her geçen gün sayıları çığ gibi artan motosikletler Siirtin sorunları sıralamasında çok hızlı bir şekilde üst sıralara yükseliyor. Motosiklet sayısındaki bu artış beraberinde bir çok sorunu da getirdi. Bu sorunların başında bir sürüş eğitimi almadan şehir trafiğine çıkan acemi sürücüler. Bunlar trafiği aksatmaktan hiç çekinmiyorlar.
İstedikleri zaman kaldırımları tercih edip, yayaların can güvenliğini tehlikeye atıyorlar. İstedikleri caddelerde araçlar arasında adeta dans ederek ilerliyor ve bu w hem kendi canlarını tehlikeye atıyor ve hem de o anda yakınlarda ki araçların kazaya karışmalarına yol açabiliyorlar.
Son bir yılda motosikletin karıştığı kaza sayısı yüzü aştı. Bu kazalarda çok sayıda hemşerimiz yaralandı veya yaşamını yitirdi.
Önlem alınmadığı taktirde artan motosiklet sayısına paralel olarak kaza ve etkilenen kişi sayısı da artacaktır.
Artık bu ölüm makinalarına dur demenin zamanı geldi. Hatta geç kalındı bile denilebilir. Peki bunlara nasıl dur denilebilir? Aslında sihirli bir formüle de gerek. İş basit ancak biraz sabır ve biraz da olabilecek baskılara göğüs gerebilecek bir irade.
Sürekli ve ciddi bir eğitim ve hata yapanın göz yaşına bakılmaksızın cezasının verildiği çok ciddi bir denetim. Aksi halde bizler daha çok canlar kaybeder ve daha çok fazla göz yaşı dökeriz.
