

Siirt, arkeolojik araştırmalarla ilk kez 1960’lı yıllarda, ünlü arkeoloğumuz Prof. Dr. Asaf Halet Çamlıbel ve yabancı bilim insanlarının çalışmaları sayesinde tanışmıştır. Bu dönemde, arkeolojik kazı yapılabilecek höyük yerleri tespit edilmiştir.
Ancak bu çalışmaların ardından, 2001 yılına kadar herhangi bir araştırma veya kazı çalışması yapılmamıştır. 2001 yılında, Ege Üniversitesi’nden Arkeolog Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur’un büyük zorluklarla yürüttüğü Türbe Höyük kazısı ile bu süreç yeniden başlamış ve kazılar yaklaşık 20 yıl sürmüştür. Türbe Höyük kazılarını, Çattepe (Tıle Nevro) ve Ormanardı (Gırdara Güsir) kazıları izlemiştir.
Siirt topraklarındaki son kazı ise 2012 yılında Kurtalan yolu üzerindeki Başur Höyük’te başlamıştır. Ancak, Ormanardı Güsir ve Başur Höyük kazıları henüz tamamlanabilmiş değildir ve bu kazılar, kendilerine destek verecek uzman bir el beklemektedir.
Bu kazılardan elde edilen buluntular, Siirt’in bilinen tarihini M.Ö. 4-5 bin yıllardan M.Ö. 10.300’lü yıllara kadar götürmüş, bu sayede yalnızca Siirt’in değil, bölgenin tarihinin de aydınlatılmasına katkı sağlamıştır.
Şimdi, hem bu kazıların değerlendirilmesi hem de yarım kalan kazılarla beraber 1960’lı yıllardaki araştırmalarda tespit edilen diğer höyüklerde kazı çalışmalarına başlanması gerekmektedir.
Bu kazılar, birçok bilim insanının yetişmesine de olanak tanımıştır. Yüksek lisans ve doktora tezi konusu olarak bu kazıları seçen onlarca bilim insanı bulunmaktadır. Bu görev, birçok konuda olduğu gibi, Siirt Üniversitesi’ne düşmektedir. Üniversitenin, bu alanda akademik kariyere sahip bilim insanlarından yararlanarak bir araştırma merkezi kurması veya arkeoloji bölümünü açması büyük fayda sağlayacaktır.
Her ne kadar arkeoloji bölümleri istihdam sorunu nedeniyle öğrenci bulmakta zorlansa da, bir araştırma merkezi daha uygun bir seçenek olacaktır. Bu çalışmayı yeni dönemde üniversitemizden bekliyoruz. Umarım üniversite yönetimi bu konuyu değerlendirir.