Siirt zengin bir kültüre sahip. Siirt kültürü hem yeteri kadar tanıtılmamış ve hem de hızlı bir şekilde kayboluyor.
Bu gün bir çok ögesinden söz etmenin mümkün olmadığı bu kültürün tümüyle tarihin tozlu sayfalarında yer almasını istemiyorsak onu korumaya yönelik çalışmaları en hızlı bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor.
Bir yandan bu çalışmaları geçekleştirirken öbür yandan da tanıtım çalışmaları daha geniş kitlelere hitap edecek şekilde devam ettirmeliyiz.
Son dönemlerde her iki konuda yapılan çalışmalar memnuniyet vericidir. Sosyal medya dahil bir çok mecrada bu tanıtım çalışmalarına ilişkin örnekleri daha sık görmeye başladık. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.
Ancak bunu yaparken çok titiz davranmamız gerekiyor. Tanıtımı en ufak bir ayrıntıyı dahi gözden kaçırmadan aslına uygun bir şekilde yapmak zorundayız.
Aksi halde de hızlı bir dejenerasyona uğrar; bir anlamda artık Siirt’in değil, o değişikliği yapan kişinin kültürü olur.
Maalesef zaman zaman iyi niyetli yapılmış bu tür yanlış girişimlere denk geliyoruz. Özellikle sosyal medya bu konuda tam bir sorun.
Büyükçe bir tepsinin içinde ki Perde pilav kesilmeden önce yanına salatalık ve domates dilimleri ile yeşillikler serpiştirilmiş.
Oysa kültürümüzde böyle bir sunum şekli kesinlikle yok. Bizde perde pilav sulu bir yemek veya hoşafla birlikte sunulur.
Zaten geçmiş yıllarda salatalık ve domates yıl boyunca ancak üç ay kadar bir süre de bulunabiliyordu.
Bazı kişiler bu durumu üzerinde durmaya değmeyecek kadar küçük bir şey olarak görebilirler. Ancak kültürümüzü korumak istiyorsak bu ve benzeri en ufak bir ayrıntıyı gözden kaçırmamamız gerekiyor.