5 Haziran Dünya çevre günü geride kaldı ve çevre haftasındayız.
Peki çevreye ne kadar duyarlıyız ve ona değer vererek korumaya çalışıyoruz? Gelin yorumsuz bir şekilde birkaç örnekle anlatalım.
Birkaç kilo daha fazla verim alabilmek için her türlü zirai ilacı uzmanlarına danışmadan kulaktan dolma bilgilerle kullanabiliyoruz.
Sularımıza her türlü çöpü ve akıntıyı aktarabiliyoruz.
Dinamit gibi patlayıcılarla veya elektrik akımı ile balık tutmaya çalışabiliyoruz.
Balkon veya pencereden her türlü bezi silkeleyebiliyor ve suyu boca edebiliyoruz.
Doğa katili olan pil ve elektronik atıkları, ilaçları da, naylon torbaları sıradan bir çöp olarak görüp yerlere atabiliyoruz.
Yolda yürürken elimizdeki çöpü yerlere atabiliyor ve aynı şekilde yerlere tükürebiliyoruz.
Gece yarısından sonra sürekli korna çalarak düğün konvoyu oluşturabiliyoruz.
Yine o saatlerde havai fişek atabiliyoruz.
Müzik yayınını en yükseğe ayarlayıp, sabaha kadar cadde e sokaklarda gezebiliyoruz.
Firmamızın tanıtımını yapmak için her yer bizim için reklam panosu deyip afişlerimizi aşabiliyoruz .
Arabamızı su bulduğumuz her yerde çekinmeden yıkamaya başlayabiliyoruz.
Yeni fidanlar dikeceğimize mevcut ağaçları kesmeye çalışabiliyoruz. Yeşil örtüyü mahvediyoruz.
Bu örnekleri elbette ki daha da çoğaltmak mümkün. Ama sanırım bu kadarı da çevreye verdiğimiz önem ve değeri göstermeye yeter.
Ne dersiniz gerçekten çevreye karşı duyarlıyız değil mi?