Bu soğuk kış günlerinde sıcak yaz günlerine uzanalım. Özellikle şöyle 40-50 yıl öncesine.
Parfüm, oda kokuları ve hatta oyuncakların olmadığı veya olsa bile pek nadir bulunduğu yıllara.
Öyle bir kavun düşünün ki elma büyüklüğünde, parfüm kadar etkili mis gibi koksun. Aynı zamanda çocuklara oyuncak olsun.
Şamama kavunundan söz ediyoruz. Bu kavun günümüzde unutulmuş ürünlerden birisidir.
Eskiden evlerde evin birçok noktasına asılır, elbiselerin arasına konulur, gelin çeyizlerine eklenir, askere giden gençlerin bohçalarına konulan bir parfüm görevini görürdü.
Şamama kavunu, günümüz kavunları gibi tatlı olmadığı gibi kuruydu, bundan dolayı yiyecek olarak tüketilmezdi. Fakat Siirtte olmasa da bazı yörelerde aroması bir çok lezzet için şurup, tatlı, şeker, lokum, şerbet yapımında kullanılmaktaydı.
Şamama, hasat edildiği zaman çok güzel kokmazmış.
Un veya kepek çuvallarının içinde 2 hafta bekletildikten sonra mis gibi kokmaya başlarmış. Anadolu’nun hemen hemen heryerinde yetişebilen bir meyvedir.
Anadolu’daki bazı isimleri şöyledir; alabaş (Osmaniye), cırdatan (Bolu), cırlangıç (Denizli), eşememe (Mersin), şebeden (Maraş) Şamama (Iğır-Kars) şeklindedir.
İnsanlar hem güzel kokmak hem de arada koklayıp mutlu olmak için yanlarında taşırlarmış.
Bunun yanı sıra o yıllarda çocukların da en güzel oyuncaklarından birisiydi. Parlak rengi ve güzel kokusu onları cezbediyordu.Biraz sert bir yapıya sahip olduğu için günler boyunca yumuşamazdı.
Anadolu halk edebiyatını incelediğimizde bir çok şiirde bu şamama kavunundan bahsedilmekte olduğunu görürüz.
Geçmişte bir cep telefonu gibi insanların yanlarında taşıdığı, önem vermiş olduğu bu güzellik günümüzde unutulmuştur…