
Cumhuriyetimizin kurucusu, bağımsızlığımızın mimarı, eşsiz devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 87. yıl dönümünde milletçe rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
Atatürk, sadece bir milletin kaderini değiştiren büyük bir lider değil, aynı zamanda tüm mazlum milletlere ilham kaynağı olmuş; bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. Onun önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı, milletimizin bağımsızlık ve hürriyet aşkının en güçlü nişanesi olarak tarihimizdeki yerini almıştır.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” sözüyle millet iradesini devlet yönetiminin temeline yerleştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışını bizlere miras bırakmıştır.
Bugün bizlere düşen en önemli görev; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda, aklın ve bilimin ışığında ilerlemek, Cumhuriyetimizi her alanda güçlendirmek ve ülkemizi daha müreffeh bir geleceğe taşımaktır. Bu anlayışla, ülkemizin her köşesinde eğitimden sağlığa, sanayiden kültüre, tarımdan teknolojik gelişmelere kadar her alanda azimle ve inançla çalışmak, en büyük sorumluluğumuzdur.
Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözü, milletimizin birlik ve beraberlik içinde olduğu sürece Cumhuriyetimizin sonsuza dek yaşayacağının en güçlü ifadesidir.
Bu bilinçle, Türkiye yüzyılı hedefleri doğrultusunda; birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde, Cumhuriyetimizi daha güçlü, daha müreffeh bir geleceğe taşımak için azim, inanç ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygularla, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Millî Mücadelemizin tüm kahramanlarını, aziz şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun.


