
Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Miraç Ataman, prostat sağlığı ve prostat kanserinde erken tanının önemine dikkat çekerek PSA testi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Ataman, PSA testinin prostat bezinden salgılanan “Prostat Spesifik Antijen” düzeyini ölçen basit fakat değerli bir kan testi olduğunu belirtti.
PSA sonucunun tek başına tanı koydurmadığını vurgulayan Dr. Ataman, “Bu test; prostat büyümesi, iltihaplanma ve prostat kanseri gibi durumlar konusunda önemli bilgiler verir. Ancak kesin tanı için yeterli değildir. PSA, doktor değerlendirmesi ve uygun görüntüleme yöntemleriyle birlikte kullanıldığında erken tanı ve tedavi planlamasında kritik bir rol üstlenir” dedi.
* Prostat kanseri erkeklerde tanı konulan ikinci en sık kanserdir.
* PSA testi, prostat bezinden salgılanan “Prostat Spesifik Antijen” düzeyini ölçen basit bir kan testidir.
* Bu değer; prostat büyümesi, enfeksiyonları ve prostat kanseri gibi durumlar hakkında önemli ipuçları sağlar.
* Yüksek PSA ve parmakla rektal muayene sonrası şüpheli bir durum varsa MR görüntüleme ve prostat biyopsisi yapılarak prostat kanseri tanısı konulmaktadır.
* 50 yaş üstü erkeklerde, ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlarda 45 yaş üstü ve meme kanseri geni (BRCA2) mutasyonu taşıyan erkeklerde ise 40 yaş üstünde PSA taramasına başlanması ve düzenli aralıklarla takip edilmesi gerekir.
* Çoğu zaman sessiz ilerleyen ve erken dönemde belirti vermeyen prostat kanseri tanısında PSA testi kritik rol oynamaktadır.
* Sessiz hastalığa karşı sessiz kalmayın; erken tanı hayatı değiştiren bir adımdır.
Son olarak prostat kanseri taramalarındaki amaçlarının, gereksiz müdahalelerden kaçınırken erken tanı olasılığını artırmak olduğunu belirten Dr. Miraç Ataman, doğru ve zamanında yapılan değerlendirmelerin hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını ifade etti.


