20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Siirt Barosu tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
Baro Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Ayşe Toprak tarafından okunan açıklamada, çocuk haklarının tarihçesi ve önemi üzerinde duruldu.
Baro hizmet binası önünde okunan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye tarafından 1990 yılında imzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çocuklara özgü pozitif ayrımcılığın sağlandığı, gerçek hayatta veya yargı mercileri önünde haklarının var olduğunun bildirildiği, dezavantajlı durumlardan korumayı amaçladığı, çocukların hak öznesi sayıldığı ve sözleşmede yer alan hakların çocuklar tarafından ileri sürülebildiği bir metin olan Çocuk Hakları Sözleşmesi, dünya üzerindeki en geniş katılımlı belge olma özelliğini taşımaktadır.
Bizler de bugün buraya devlete, yargı makamlarına ve tüm vatandaşlara; yaklaşık 34 yıldır yürürlükte olan bu sözleşmeyi, çocuklara karşı sorumlulukları ve yükümlülükleri hatırlatmak için bir araya geldik.”
Açıklamanın devamında sözleşmenin maddelerinden örnekler verildi:
“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 197 ülkenin taraf olduğu bir sözleşmedir. Bu belge, en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. Çocukları korumak, haklarına ulaşmalarını sağlamak, karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerine dikkat çekmek, bu ihlallere karşı durmak ve yaşam koşullarını iyileştirmek adına oluşturulan bu sözleşme, 20 Kasım’ı ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak ilan etmiştir.
Yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkes bu hakkı korumakla yükümlüdür. Her çocuğun, kendisini ilgilendiren her konuda ifade özgürlüğü vardır. Muhataplar, bu fikirleri dinlemek ve önemsemekle sorumludur.
Çocuklar hiçbir şekilde işkenceye, insanlık dışı yöntemlere veya aşağılayıcı cezalara tabi tutulamaz. Adli yargıda özgürlüğün kısıtlanması en son çare olarak görülmeli ve en kısa süreyle sınırlı tutulmalıdır.
Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17., 29. ve 30. maddelerine ihtirazi kayıt koymuştur. Bu maddeler, farklı köken, kültür ve dile sahip çocukların eğitim, ifade özgürlüğü ve kendi dillerini özgürce kullanma haklarını içermektedir. Söz konusu çekincelerin kaldırılması, çocukların özgürce kendilerini geliştirmeleri ve ifade etmeleri için büyük önem taşımaktadır.”
Açıklamada ayrıca cezaevlerinde bulunan çocuklarla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Cezaevleri, çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyüp topluma kazandırılabileceği uygun kurumlar değildir. Hem hükümlü/tutuklu çocuklar hem de anneleriyle cezaevinde bulunan çocuklar için daha fazla çocuk dostu çözümler üretilmelidir. Ayrıca, cezaevindeki çocuk sayısının artışı, kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini göstermektedir.”
Cinsel istismar konusunda ise şunlar ifade edildi:
“Cinsel istismar, çocukların maruz kaldığı en ağır hak ihlallerinden biridir. Bu konuda profesyonel ve etkili bir çocuk koruma sistemi oluşturulmalıdır. Çocuk işçiliğini önlemek, her çocuğa eşit eğitim imkânı sağlamak ve ayrımcılıkla mücadele etmek devletin en önemli sorumluluklarındandır.”
Açıklama, çocuk haklarını savunma noktasında Siirt Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’nun mücadeleye devam edeceği vurgusuyla son buldu.