ABD’ye karşı esas duruş siyasetinden çıkarak, esaslı duruş siyasetini; mış gibi yaparak değil de, gerçekten yaptığımız zaman…Terör meselesi yılan hikayesi olmaktan çıkar, 50 yıla yakın sürdüğü gibi onlarca yıl daha uzamaz; bunu bir iki yılda bitiririz. Enflasyon devamlı nükseden kronik bir sorun olmaktan çıkar. Toplumsal gerilimi azdıran provakatif söylem ve eylemler zemin bulamaz. Önde gelen büyük şirketlerimiz batının güdümündeki acenteler olmaktan çıkıp,gerçek anlamda üretim ekonomisine katılır. Yerli ve Milli bir eğitim anlayışı yerleşir. Batıya mahkum kalmayarak, dünyanın geniş pazarlarına ulaşırız. İnsanlarımız batı tarafından kolayca devşirilemez. Konumumuz ve tarihimiz gereği hakkettiğimiz lider ülke statüsüne kavuşuruz. Onun bunun yamağı ve partneri olmaya can atmaktan sıyrılır, kendi kendimize ve başkalarının bize olan güven artar. Dünyaya daha reel faydalı hizmetler sunma yetisine ve yetkinliğine kavuşuruz. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı peşkeş çekmekten kurtulur, bu zenginlikleri kendi namı hesabımıza işleterek, biran önce kalkınırız. Üretime katacağımız genç ve dinamik nüfus sermayemizi daha iyi kullanır; dışarıya beyin göçü başta olmak üzere, teknik iş göçü vermekten kurtuluruz. Daha onurlu ve haysiyetli yaşar,dinimiz ve diyanetimize daha iyi sahip çıkabiliriz. Muhtaç,mağdur ve mazlum ülkelerle; akraba milletlerle, dindaş ülkelere, daha ciddi yardımlarda bulunabilir ve sürekli iletişim ve işbirliği halinde kalabiliriz. Adamlığımızı gösterir, adam olmayanlara adamlık öğretiriz. Gerçek anlamda;askeri,siyasi, ekonomik ve kültürel bağımsızlığı yaşayarak, özgürlüğün rahatlığıyla;hayatın tadını çıkarırız