Yazımızın ikinci bölümünde; Ulaşımın önemine binaen,yolları vücudumuzdaki damarlara benzetmiştik.
-Bu bölümde; ülkelerin bağımsızlık ve güvenliğinin birinci şartı olan, Savunma Sanayinin gerekliliği ve önemi ile son yıllarda bu konuda sağlanan hızlı ilerlemeden bahsedeceğiz.
-Uzun yıllar; savunma sistemleri, silah ve muhimmat açsından Nato üzerinden ABD’ ye bağımlı kaldıktan sonra, nihayet birkaç yıl önce; milli ve yerli üretimimizi geliştirmeye başladık. Kendi imkanlarımızla Kırıkkale tabancasından başka bir silahı üretemiyor iken; İha, Siha ve yerli zırhlı araçlarla,füze sistemlerinde helikoptere varıncaya kadar bir çok savunma ürününü yüzde yüz yerli imkanlarla üretir hale geldik.
-Ülkemizde; 1930 yıllardan bu yana, o zaman Ankaraya bağlı olan Kırıkkale’de bulunan, MKE(Makina Kimya Endüstri) de hafif silah, barut ve mermi ile ilgili üretim ve çalışmalar yapılıyordu. Lakin; bu çalışmalar adeta akamete uğratıldığı, batı savunma sanayisine bağımlı bir hale geldiğimiz uzun bir dönem geçirdik.Uzunca bir dönem; savunma konusunda %90 a varacak oranda dışa bağımlı kaldık.Tam da; batılı emperyalist ülkelerin istediği bir duruma sokulmuştuk.
-Ta ki, özellikle 15 Temmuzdan sonra; Tübitak, Aselsan gibi köklü kuruluşlarımızın, bu tezgahın elemanı durumundaki vesayet ve vekaletçi burokrat ve teknokratların boyunduruğundan kurtarılıncaya kadar.
-Bu aşamadan sonra çok önemli projeler, bir bir hayata geçirilmeye başladı.Burada bu işlerde ciddi emeği ve katkısı olan, hemşehrimiz Ethem Sancak ile ilgili bir anektodu anlatmak istiyorum.Siirt Vakfı etkinliklerine katılmak üzere; Yalova’dan İstanbula’ gittiğimiz bir dönemde,çay içip sohbet ederken,bir hemşehrimiz Ethem Sancak’a BMC firmasını neden satın aldın, burda amaç ne diye sordu.Biz; seni, ecza depolarınla ilaç sektöründe, sahip olduğun hastahane zinciri ile de,sağlık sektöründe başarılı görüyoruz, neden alanında olmayan sanayi sektörüne el atıyorsun abi, diye sorunca. Ethem Sancak’ın cevabı, şöyle oldu. Ben bu fabrikayı, Zırhlı Araç imalatı ve Savunma Araçları ve ekipmanları üretimi için aldım. Çünkü;bir ülkenin bağımsızlığı açısından birinci önceliği savunma sanayisidir diye, cevap verdi.
-Ethem Sancak’ın da içinde olduğu bu çalışmalarla;daha önce üretemediğimiz zırhlı araçlardan, Kirpi vs versiyonlarını üretmekle kalmayıp, Altay tankını da yakında motoruyla birlikte %100 yerli imkanlarla üretecek seviyeye ulaştık. -Bu arada elektromanyetik toplar başta olmak üzere, orta menzilli füze sistemleri, Koral adı verilen ve daha birçok savunma sistemleri .Roketsan vb firmalarımız tarafından üretilmektedir. Uzun menzilli füze sistemleri ile çok karmaşık ve etkili entegre hava kara deniz savunma sistemlerinin çalışmaları, hızla ilerlemekte, her geçen gün bir başka ürün, savunma bakanlığı ve silahlı kuvvetlerimizin envanterine girmektedir. -En büyük başarımız olan, (İHA) İnsansız Hava Araçları ve bunlara elektronik silahlar entegre edilerek oluşturulan, (SİHA) Silahlı İnsansız Hava Araçlarının üretiminde olmuştur. Bayraktar’ın değişik serileriyle birlikte, Anka ve son versiyon Kızıl Elma. Bu üretimlerle; dünyanın ilk sekiz ülkesi arasına girdik, gözlem,keşif ve istihbarat kabileyetlerimiz artmakla kalmayıp, havadan nokta operasyonlar yapma konusunda dünyanın söz sahibi ülkeleri arasına girdik.
-Türkiyenin, dijital teknolji kabiliyetlerini çok iyi kullanmak suretiyle; bomba imhasından, mağara içi gibi kapalı alanlarda operasyon yapan insansız akıllı sistem araçlarının üretimi yapılıp,günden güne daha da geliştiriliyor.
-Günümüz savaşlarında ve terörle benzeri çatışmalarda en önemli araçlar, hava unsurlarıdır. Nitekim Gökbey ve Atak başta olmak üzere yerli olarak üretmeye başladığımız helikopterler hava savunma gücümüze güç katmıştır. Hürjet uçağımızdan sonra, darısı; prototipi bitirilmiş olan Milli Muharip uçağımızın biran önce seri üretime geçirilmesine,diyoruz.
-Yine değinmeden geçemiyeceğimiz TCG Anadolu gemisi devasa oluşu ve çok sayıda hava araçlarının iniş kalkışına uygun yapısı ile deniz kuvvetlerimizin gücüne güç katmıştır.
– Şu anda Savunma Sanayi konusunda %80 lere yakın bir yerli üretim kapasitesine yaklaşmış durumdayız. Bu; bizi, eskiden silah ve mühimmat alma zorunluluğundan dolayı, boynumuzu büküp, Amerikadan ordan burdan icazet alma durumundan büyük oranda kurtardığı için, son derece önemlidir.
