Siirt sorunlarını henüz tam anlamıyla çözememiş bir il. Kimi hayati öneme sahip öncelikli sorunlar, kimileri de daha önemsiz, yani ikinci derece sorunlar.
Ama sonuç itibari ile hepsi çözüme kavuşturulması gereken sorunlar.
Bu sorunların çözümü konusunda bana göre çoğu zaman bir çelişkiye düşüyoruz. Önemli sorunlarımızı çözemeyince diğer sorunlara da el atmıyoruz. Hatta atmayı da gereksiz görürüz.
Hatta bunların çözümü ile uğraşmayı çoğu zaman abesle iştigal olarak görürüz. Uğraşanları da çok rahat bir şekilde kınayabiliyoruz.
Bu konuda en büyük çelişkiyi tarihi araştırmalarında ve kültürel çalışmalarda yaşıyoruz.
Artık Siirt’le ilgili olarak kaleme alınmış araştırma, derleme veya bu kadim şehir de geçen roman hikaye gibi eserleri içeren bir bibloğrafya çalışmasına ihtiyaç var desem, işsizlik, ulaşım ve benzeri alanlarda bu kadar önemli sorun varken bu tür şeylerle mi uğraşılır diye dudak kıvıranlar çıkacaktır.
Bu tespit ancak bir dereceye kadar doğrudur. Bu önemli sorunlar bir kenara bırakılsın bütün gücümüzü biblografya ve benzeri çalışmalara teksif edelim denilirse bu düşünceye sahip olanlar haklı olurlar. Ama bunu diyen yok.
Bir yandan çözümü zor sorunları çözmeye uğraşırken öbür yandan bu tür tali olarak nitelendirilebileceğimiz sorunlara eğilelim. Onları halı altına atıp beklemeye almayı terk edelim.
Siirt bibloğrafyası konusuna gelince. 2000 yılına kadar Siirt’le ilgili kitap sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyordu.
Ancak 2000 yılından sonra bu durum değişti. Kesin olmamakla birlikte bu süreçte bu alanda yüzün üzerinde eser yazıldı.
Siirt’le araştırma yapacakların yararlanabilmesi için bu eserlerle ilgili özet bilgilerin yer aldığı bir derlemeye ihtiyaç vardır.
Bu konuda akademik personel ve diğer imkanlarını düşündüğümüzde bu görev, sanırım üniversitemize düşüyor. Üniversitemizin Kültür ve Turizm Müdürlüğünün desteği ile bu çalışmayı gerçekleştirmesini bekliyoruz.