reklam
reklam
hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
CANLI TV
Kanal56

Kanal56 TV RTÜK’e yapılan başvuru sonucunda Türkiye’de resmi lisans alan dijital kanaldan biridir. Siyasetten yaşama, tarihten sanata kadar birçok konuda Siirt'in kalbinin attığı Kanal56 TV, sesinize ses olmaya, sizlerin sesini daha büyük kitlelere duyurmaya devam ediyor.

Google News

Göçlerin ve Kentlerin Sosyal Yapısına Etkisi:

Son Güncelleme :

11 Ocak 2024 - 6:44

/ 184 views kez okundu.
reklam
Göçlerin ve Kentlerin Sosyal Yapısına Etkisi:
reklam

Türkiyede doğum ve ölüm oranları arasındaki farktan dolayı ortaya çıkan doğal nüfus artışının; kırsal kesimde, kentlerden daha yüksek seviyede seyretmesi ve bunun uzun süre bu şekilde devam etmesi. Traktör vs tarım makinalarının kullanımının gitgide artması ile birlikte,makinanın insan gücünün yerini alması sonucu; köylerde çalışmak üzere eskisi gibi fazla insana ihtiyaç duyulmaması. -Şehirlerde; sanayileşme faaliyetleri,ticaretin ve ulaşım sektörünün sunduğu geniş iş imkanları.Yerine göre; turizm potansiyeli yüksek olan şehirlerdeki ek ekonomik imkanlar. -Köylerdeki, sınırlı eğitim ve sağlık imkanları; kalabalık insan kitlelerini köylerden şehirlere çekmiştir.1960-70 yıllarda belili bir seviyede seyreden bu göç hareketleri,1980li yıllarda hızlanmıştır.1990 lı ve 2000 yıllarda Güneydoğudaki terör kırsal kesimdeki güvenliği yok etmiş,ekstra biçimde milyonlarca insan; D.Bakır,Van ve Siirt başta olmak üzere köylerden bölgedeki şehirlere ve bölgenin dışındaki Mersin,İstanbul ve Bursa gibi şehirlere göç ederek, adeta oralara yığılmıştır. Tabi; bu olağan dışı hacimde gerçekleşen hızlı göçün oluşturduğu birtakım Sosyal meseleler kaçınılmaz olmuştur. -Bu normal sınırların ötesinde seyreden hızlı göç, nüfusu katlanarak artan şehir belediyelerinin yükünü büyük ölçüde arttırarak; konut açığı ve gecekondulaşma ile çarpık yapılaşmayı ortaya çıkarmakla kalmamıştır. Aynı zamanda kentlerin sosyal dokusunu bozarak;adeta köy görünümlü şehir öbekleri oluşturmaya başlamıştır.

-Malesef bu işten nasibini fazlaca alan Siirt; dikey binaların abartılı biçimde arttığı modern bir iki semtinin dışında, son yıllarında kent sosyolijisinden uzaklaşarak, büyük bir köy görünümüne girmiştir. Örneğin; tarım ve hayvancılık gibi kırsal faaliyetlerle ilgili bir aralar Eruh yolundaki mıntıkaya isale edilen kanalizasyon sularını ve atıklarını bahçelerde kullanmak gibi gayet sağlıksız bir tarım biçimi şehir varoşlarını kaplamaya başlamış, sürülerle inek; Siirtin en işlek caddelerinde gezinmeye başlamıştı. Uluorta işportacılar, sokak satıcıları gezinmekle kalmayıp; yoğurt bakraçları vs ile kaldırımları birbir işgal etmeye başlamıştı.Çayhaneler sandalye ve masalarını kaldırımlara atarak ailelerin,çolukçocuğun geçişine engel olacak oranda yolları işgal etmeye başlamış.Kaldırımda yürümesi gereken bir gurup insan ise arabaları hiçe sayarak yolun ortasından yürümeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. Yolun ortasından yürümekle ilgili olarak dilden dile dolaşan bir küçük hikayeyi anlatmadan geçemiyeceğim. D.Bakır’da olsa gerek; anacaddenin tam ortasında yürüyen bir adamın arkasından gelen arabanın şöförü, birkaç sefer kornaya bastığı halde adamın çekilmediğini görünce, hemşerim o kadar korne çaldığım halde niye kenara çekilmiyorsun ki, araba geçebilsin; deyince. Adamın şoföre cevabı aynen şöyle; farzetki ağacım, farzetki kalasım. Allah kimseyi şehirlerdeki yontulmamış kalaslardan eylemesin. Şehirlerimize; huzur ve sukunet versin.

reklam

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.