Bitlis’in hızlı kalkınma trendine girdiğini ve bunda, başta Kiler ve Eren aileleri olmak üzere, il içinde ve il dışındaki zenginlerin etkin rol oynadığına vurgu yapan yazım, aradan bir ayı aşkın bir zaman geçmesine rağmen kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
Hemen herkes bir an önce “Darısı Siirt’in başına” temennisini dile getiriyor. Siirtli zenginlerin bunu örnek almaları gerektiğini ifade ediyorlar.
Büyük çoğunluk bu konuda herkesin bildiği zenginlerimizin adını terennüm ederken, bazıları da bunların isimlerini açıkça yazarak çağrıda bulunmanın daha iyi olacağını belirtiyorlar.
Bu teklif, düşünüldüğünde ilk etapta haklı gibi görünse de üzerinde biraz durulduğunda yanlış olduğu belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor.
Adı sanı pek fazla duyulmamış olan binlerce zenginimiz var.
Konu hepimizi çok yakından ilgilendiren bir konu. Sosyal sorumluluk ve memleket sevgisini taşıyan herkesi ilgilendiriyor.
O nedenle belirli ve kamuoyu tarafından bilinen birkaç ismi yazmakla yetinmek, konuyu dar bir kalıba sokmak olur ki, o zaman da Siirt bu durumdan yeteri kadar yararlanamamış olur.
Bu nedenle, bu konuda çok daha geniş bir kalıpta düşünmek ve ona göre, varsa, bir girişim yapmak gerekiyor. Çok geniş bir kitlenin düşünülmesinde fayda var.
Bundan dolayı bana “Yazının muhatabı kim?” diye sorarsanız hemen söyleyeyim: Memleketini seven; büyük ya da küçük ölçekli olması önemli değil, herhangi bir konuda yatırım yapabilecek kapasitede olan herkesi kast ediyor ve onlara çağrıda bulunuyorum:
Ey hemşerim! İster Siirt’te, ister yurdumuzun ya da dünyanın öbür ucunda yaşıyor olabilirsin. Bulunduğun yerde yatırımların, fabrikaların da olabilir.
Varsa sosyal sorumluluk anlayışınız ve memleket sevginiz, gelin Siirt’te yatırım yapın. Gelin, bir karabulut, bir kabus gibi bu memleketin üzerine çöken, başta işsizlik olmak üzere, bütün sorunlarının çözülmesine katkıda bulunun.
Memleket sevgisi ve sosyal sorumluluk anlayışınız yoksa, o zaman gölgenizi bu memleketin üzerinden çekin. Başka ihsan istemeyiz.