Bir Anadolu Şenliği ve Siirt’in Yokluğu… Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da “Bir Anadolu Şenliği” düzenleneceğini açıkladı.Hakkâri’de başlayan şenlikler Tunceli, Şırnak, Bingöl ve Bitlis’te devam edecek. Ersoy’un ifadeleri, bölgenin kültürel mirasının ve sosyal dokusunun canlandırılmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi. Nitekim tiyatrodan operaya, konserlerden sergilere kadar geniş bir yelpazede etkinlikler planlanıyor. Bu yönüyle şenlikler, terörün gölgesinde yıllarca kendi potansiyelini kullanamayan iller için umut verici. Fakat burada dikkat çeken bir eksiklik var: Siirt’in şenlik takviminde yer almaması. Oysa Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, “Siirt bölgenin hem ekonomik hem de kültürel lokomotiflerinden biridir. Bölgenin kalkınması için Siirt’in hak ettiği değeri görmesi gerekir.” sözleriyle kentin önemini dile getirmişti. Tatar’ın bu vurgusu ortadayken, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Siirt’i kapsam dışında bırakması düşündürücü. Siirt, tarih boyunca onlarca medeniyetin izlerini taşımış; mutfağı, el sanatları, dengbêj geleneği ve tasavvuf kültürüyle bölgenin en köklü kültürel merkezlerinden biri olmuştur. Ayrıca Botan Vadisi gibi doğal güzellikleriyle de turizme açılmayı bekleyen eşsiz bir potansiyele sahiptir.
Dolayısıyla böylesi bir şenliğin Siirt’i kapsamaması, yalnızca bir eksiklik değil aynı zamanda bölgesel denge açısından da ciddi bir hata olarak görülmelidir. Kültürel bütünlük, beş şehirle sınırlı tutulamaz; özellikle de kültürel çeşitliliğiyle öne çıkan Siirt gibi bir kent dışarıda bırakılamaz. Eğer amaç gerçekten “Terörsüz Türkiye” sürecini kültür ve sanatla güçlendirmekse, Siirt’in bu tabloya dahil edilmesi kaçınılmazdır. Aksi takdirde verilen mesaj yarım kalacak ve Bakanlığın “topyekûn kalkınma” söylemi yerelde karşılık bulmayacaktır.
