

Son dönemlerde Siirt’te bulunan bazı kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinde tuhaf davranışlar görülüyor.
Kimi büyük bir kibre kapılmış. Etrafında herkesi küçük görüyor. Personelini azarlamaktan, vatandaşı terslemekten, burnunun ucuyla konuşmaktan zerre kadar çekinmiyor. Sanki şehri omuzlarının üstünde taşıyor, o giderse Siirt çöker.
Kimi güneşe çıkmayayım terlerim, gölgede durmayayım üşütürüm, rüzgarda durmayayım hasta olurum modunda, kendisini makam odasına kapatmış, günlerinin dolmasını adeta tesbih çekerek bekliyor.
Kimi geldiği günden beri kendini gitmeye şartlandırmış, kendisini geçici görevle gelmiş gibi görüyor. Bu nedenle kurumunda olup biteni ne görüyor ve nede işitiyor.
Personelleri kendi aralarında veya vatandaşla aralarında çıkan sürtüşmelerde sağır sultan rölünü oynuyor.
Kimisi de kendisini borsaya kaptırmış gözü gün boyu açık olan ekranı takip ediyor. Performansı hava durumu gibi. Hisseleri yükseldiğinde şeker gibi düştüğünde de azar makinası mübarek.
Özetle hepsinde değil ama bazı kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinde bir haller var.
Vatandaşa ve personeline tepeden bakanlara “ Gururlanma padişahım senden büyük Allah vardır.” Cümlesini, çalışmayıp gününü gün edenlere de talihsiz bu memleketin ahını ve mutlak olan ahiret hesabını hatırlatmak gerekiyor .