

Köşemi takip edenler bilirler; Siirt ya da Siirtlileri ilgilendiren konular dışında ki konulara ve sorunlara pek değinmem. Her konunun uzmanı olmadığını içinde rastgele her konuyu el almam.
Siirt ile ilgili sorun ve istekler konusunda uzman değilsem de, iyi bir gözlemciyim.Bu sorunların önemli bit bölümünü bizzat yaşıyorum. Son dönemlerde ülke genelinde yaygın olan ve aslında bir sorun olan konunun artık Siirt’te de etkili olmaya başladığını görüyoruz; çocuk yetiştirme.
Yakın bir zamana kadar ülkemizde olduğu gibi ilimizde de ataerkil aile yapısı vardı. Dede baba anne amca ve halalar hep birlikte yaşarlardı. Yalnız ailede değil, başta akrana komşu ve tanıdık büyüklere saygı söz konusuydu.
Bu saygı halkasında özellikle, baba, dede, ağabey ve amca ile dayıların yeri ayrıydı. Bunlar geldikleri veya gittikleri zaman mutlaka ayağa kalkılır ve onların karşısında ayak üstüne ayak atılmazdı.
Onlara adlarıyla hitap etmek kabul edilir bir şey değil ve çok büyük bir ayıp olarak algılanırdı. Günümüzde çok matah bir şeymiş gibi çekirdek aileye evrildik. Birlikte yaşayanların sayısı azaldı. Çocuk doğurma oranı düştüğü içinde ailelerde kişi sayısı 3 ya da 4 ü geçmez oldu.
Bir konutta tek başlarına yaşayanların sayısı da oldukça hızlı bir şekilde artıyor. Yanılmıyorsam bunların oranı yüzde 10 lara ulaştı. Bu durum, bir başka açıdan çok büyük sorunları barındırıyor. Gerekir önlemleri acil bir şekilde almadığımız taktirde toplum olarak bunları zaman içerisinde bire bir yaşayacağız.
Bu konuyu ele almaya devam edeceğiz. Aile yapımızdaki köklü ve bir o kadar yıpratıcı değişiklikleri ele almaya devam ediyoruz. Çocuk sayısının azalmasına paralel olarak, yetiştirme tarzı ve eğitiminde de önemli değişiklikler oldu.
Aileler çocuklarının eğitimini doğal olarak hayatlarının en öncelikli konusu olarak belirlemeye başladı. Bu da doğal bir başka sonucu doğurdu. Artık aileler yaşamlarını çocuklarının durumuna göre ayarlamaya başladılar.
Konunun bu tarafı doğru. Birde bununla birlikte gelişen yanlış bir tutumumuz var. O da çocuklarımızı gereğinden fazla şımartmak. Sosyal medyanın da etkisi ile çocuklarımızda değerler kavramı kalmadı. Anne babaya ve diğer büyüklere saygı, küçüklere sevgi, paylaşımcılık ve benzeri kavramlar ortadan kalktı.
Bencil, egoist, şımarık, dediğim dedik ve yalnızca kendisini düşünen bir yapıya sahip çocuklar yetiştirmeye başladık. Acıda olsa artık Siirt’te de babasına adıyla hitap eden, eve geç geldiği zaman uyaran babasıyla tartışıp onu polise şikayet eden ve ardından mahkemelik olan 14-15 yaşlarındaki çocuklarımızın varlığından haberdar olmaya başladık.
Ve bütün bunlardan daha acı ve geleceğimiz adına çok büyük tehlike başta uyuşturucu olmak üzere çok sayıda yıpratıcı, yok edici tuzakla karşı karşıyadır. Toplum olarak karanlık bir koridordan geçiyoruz. Çocuklarımızı hiç iyi yetiştiremiyoruz. Ancak buna rağmen yaşantımızın rotası haline getirmişiz. Yaşantımızı onların durumuna uygun bir şekilde planlıyoruz.
Kısaca özetlemek gerekirse, ataerkil aile yapısından çocukerkil aile yapısına evrildilk. Ancak çocuk sayımız hızlı bir şekilde azalmaya devam ediyor. Peki sayıları daha da azaldığı zaman hayat tarzınızı ne belirleyecek?