

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, Mayıs ayının ikinci pazarı anneler günü…
Bu ve benzeri günler beni hep iki ayrı düşünceye sevk ediyor. İkisi de düşündürücü, ikisi de hüzün verici. Bu ve benzeri günlerde, kadınlarınızın durumunu düşündüğüm de beni kaplayan hüzün dalgası o kadar yüksek oluyor ki, içimdeki kutlama sevinci yok ediyor ve kutlamanın ötesinde bir şeyler yapılması gerektiği gerçeğini bir tokat gibi yüzümüze vuruyor.
Onların toplumun temel taşı olduğunu düşündüğümüzde, yakın bir zamana kadar bayanlarımızın tümü, günümüzde ise önemli bir bölümünün hiçte hak etmedikleri bir konumda olduklarını görüyoruz. Bu durum gerçekten beni üzüyor ve geleceğimiz adına da endişelere sevk ediyor.
İkinci nokta ise, bizim genelde İslam alemi olarak, özellikle Siirt olarak bu konuda bizim örnek almamız gereken çok değerli insanlar var. Bu topraklarda büyümüş, eğitim almış ve dünya çapında bir bilim adamı olmuş insanlarımız var. Bunların bizzat yaşadıkları bize ders niteliğinde ki örnekler var.
İster ev hanımı ve isterse çalışan olsun kadına verilmesi gereken yer ve ona gösterilmesi gereken saygı, sevgi konusunda İbrahim Hakkı Hz. ’nin padişahın davetlisi olarak İstanbul’da bilimsel çalışmalarını sürdürdüğü dönemde eşlerine yazdığı, özlem ve sevgi dolu mektuplar.
Sık sık okuyup, her defasında da üzerinde uzun uzun düşünmeye değer…
İkinci bir örnek ise Veysel Karani Hz. ‘nin asırlar boyu konuşulan ve de konuşulmaya devam edilecek. Böyle güzel örneklerimiz varken elin Amerikalısının arkasına takılmak ve onun kutladığı günleri kutlamak beni üzüyor. Bu vesileyle başta rahmetli annem olmak üzere bütün annelerin ellerinden öperim.