
Corona bütün dünyada etkisini sürdürürken bilim adamlarının bu hastalığı önlemeye yönelik olarak alınmasını istedikleri önlemlerin aynı zamanda dinimizin birer emri olduğu belirtiliyor.
Din alimi ve Müftülük vaizlerinden Fatih Karanfil , Peygamber Efendimizin bulaşıcı hastalıkları önlemek amacıyla sosyal mesafeye uyulması emrini verdiğini söyledi.Karanfil buna örnek olarak Peygamber Efendimizin cüzamlı hastalarla oturulmamasını, oturulmak zorunda kalındığında da bir mızrak boyu yani yaklaşık 2.5 metre kadar bir mesafenin bırakılmasını emrettiğini ifade etti.
Bu hastalıkla ilgili olarak yapılan bütün önerilerin dinimizin emirleri arasında yer aldığını belirten Karanfil “ Peygamber efendimiz s.a.v zamanında sosyal mesafe kuralı vardı. Peygamber efendimiz (s.a.v )cüzzam hastalığına yakalanmış bir kişiyle oturmayınız buyuruyor, oturma mecburiyetinde olursanız kendinizle cüzzam hastalığına yakalanmış kişi arasında en az bir mızrak boyu kadar mesafe bırakınız buyurmuştu. O günkü mızrak ölçüsü metre ile bugün yaklaşık iki buçuk metredir. Demek ki Peygamber efendimiz (s.a.v) zamanında sosyal mesafe kavramı vardı. Bunu da sahabe efendilerimiz uyguluyorlardı.” Dedi.
Karanfil bir başka hadisi şerifte cüzzam hastasını gördüğünüzde aslandan kaçar gibi ondan kaçınız diye emrediyor.
Bulaşıcı hastalıklar karşısında tokalaşmayı da terk etmenin dini bir hüküm olduğunu söyleyen Karanfil buna ilişkin bir örneği yine Peygamber Efendimizin (S.A.V) hayatından verdi. Peygamber Efendimizin bulaşıcı hastalığı olan bir kişi ile tokalaşmadığını belirten Karanfil şöyle dedi “Ayrıca tokalaşma ile ilgili yine Peygamber Efendimiz (s.a.v) zamanında sahabe-i Kiram Peygamber efendimiz (s.a.v) biat ettikleri vakit onunla tokalaşıyorlardı. Yine kendisinde bulaşıcı bir hastalık bulunan bir sahabe Peygamber efendimiz (s.a.v) biat etmek isterken sahabeler “ya Resulallah bu sahabe kardeşimizde bir bulaşıcı hastalık var. “ dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu sahabe kardeşimize “sen git evinde kal biz senin biatını kabul ettik.”dedi. Böyle diyerek onunla tokalaşmadı . Biz de elimizden geldiği kadar büyüklerimizin yöneticilerimizin Sağlık Bakanlığımızın söyledikleri buyurdukları emirleri yerine getirelim. Sağlık Bakanlığının buyurduğu şeyler İslam dini ile aynı ölçülerde. İslam dininin emrettikleri ile Sağlık Bakanımızın emrettikleri ile örtüşmektedir. Kendimize dikkat edelim. Peygamber Efendimiz (s.a.v) yine zamanında temizlikle ilgili mesele var. Sahabe efendilerimiz Hz Ayşe Annemize gelerek şöyle dediler ki “ ey Ayşe Peygamber Efendimiz (s.a.v) eve girerken yaptığı şey uyguladığı ilk şey neydi?” Hz. Ayşe annemiz şöyle dedi. “Peygamber Efendimiz (s.a.v) eve giderken ilk yaptığı şey ağzını temizlemek oluyordu. Zaten dinimizde de “Temizlik imanın yarısıdır” der. Dini kitaplarımıza baktığımız zaman da ilk olarak temizlik konusunu görürüz. Dini kitaplarının tümü hatta hadis kitapları da temizlik yani taharet bölümüyle başlar. Zaten dinimizce her gün 5 defa temizlik yapan abdest alan kişi üzerinde bir kir kalmaz .”
Ellerin temizliği konusunda bir hadisi şerifi hatırlatan Karanfil Peygamber Efendimizin elleri kirli olarak yatan bir kişinin başına gelecek felaketlerden dolayı kimseyi kınamasın yalnız kendisini kınasın diye emrettiğini belirtti.
Maske konusunda Peygamber Efendimizin bulaşıcı hastalığı olan bir kişinin yanından geçerken ağzını ve burnunun kapatarak maskeye dikkat çektiğini ifade eden Karanfil Hz.Ömerinde bulaşıcı hastalığı bulunan bir kendisinden uzaklaşmasını istediğini belirtti.
Karanfil İslam fıkhına göre karantina işlemin yapılabileceğini ve bulaşıcı hastalıklara yakalanan kişilerin hareket kabiliyetinin kısıtlanabileceğini ve bunun örneklerinin olduğunu Hz.Ömer döneminden örnekler vererek açıkladı.
Gençlere de seslenen Karanfil sözlerini şöyle tamamladı “ Genç olan kardeşlerimiz varsa belki bunlar hastalığı hissetmezler, ama anne babaları yaşlıysa gidip onlara zarar verebilirler. Dinimizde zarar vermekte yoktur. Bunlara çok çok dikkat edelim. Rabbim muhafaza etsin.”


