AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve SiirtMilletvekili Prof.Dr. Yasin Aktay, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, “Koca koca profesörler, koca koca generaller, General seviyesine gelmiş cebinde taşıdığı 1 dolarlarla o Pensilvanya’da kendini Mehdi zanneden, kendi başka türlü bir kurtarıcı olarak insanlara lanse etmiş olan bir takım insanların aklını teslim almış olabiliyor. 1 Dolara okumuş mudur, üflemiş midir ne yapmışsa ona inanan profesörler var.” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt Milletvekili Prof.Dr. Yasin Aktay ve Gönül Köprüsü Projesi kapsamında, Sakarya’da bulunan heyet ile bir otelde düzenlenen Gönül Köprüsü İller Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Aktay, Gönül Köprüleri projesini AK Parti Genel Merkezinde Ramazan ayından önce planladıklarını söyledi.
Türkiye büyük bir dönüşüm, restorasyon süreci içerisinde olduğunu belirten Aktay, şunları söyledi:”Ayağa kalkmaya, kalkınmaya, 2023 hedeflerini tutturabilmek için sadece maddi yatırımlar değil aynı zamanda manevi yatırımlar da yapmanın önemini mülahaza ediyoruz. Türkiye dünyanın en önemli coğrafyasında bulunan bir ülke, tarihi olarak dünyanın formatının ilk atıldığı yerdir yaşadığımız coğrafya. Bundan dolayı her ne kadar Batı merkezli bir dünya kurulmuş olsa bile, Batının hiçbir zaman ilgisini kaybetmediği bir coğrafyadır Türkiye.” “15 Temmuzla birlikte biraz daha karşılaşmış olduğumuz akılsızlık. Bir bidatçilik, hurafecilik cereyanı var.” diyen Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:”Netice itibariyle şu soruyla çok karşılaştık, Koca koca profesörler, koca koca generaller, General seviyesine gelmiş cebinde taşıdığı 1 dolarlarla o Pensilvanya’da kendini Mehdi zanneden, kendi başka türlü bir kurtarıcı olarak insanlara lanse etmiş olan bir takım insanların aklını teslim almış olabiliyor. 1 Dolara okumuş mudur, üflemiş midir ne yapmışsa ona inanan profesörler var.
Eskiden buraya seferler yaparlardı, kendi adamlarıyla, kendi evlatlarıyla, kılıçlarıyla, silahlarıyla bu akınları bize gönderirlerdi. Son zamanlarda bizim içimizden, kendi evlatlarımızdan, çocuklarımızdan devşirmiş oldukları çocuklardan tespit edebildiğimiz en az 3 tane terör örgütü ordusu teşhir etmiş oldular.” “PKK terör örgütü Müslümanlar adına Kudüs’ü kurtarmış olan ve Kudüs’ü kurtarırken her çeşit ırkçı tasavvurun ötesinden saf bir Müslüman bütünlüğü içerisinde hareket etmiş olan Kürt Selahattin’in evlatlarından bugün aynı ümmeti parçalamak üzere bir ordu teşekkül etmiş oldular” ifadelerine kullanan Aktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:”Selahattin’in tabanına tamamen ters, zıt bir misyon yüklemiş oldular. Bir başka ordu kendi içimizden. Bir Truva atı gibi içimizden ürettikleri ve bizi yok etmek üzere oluşturdukları esas büyük terör örgütü FETÖ terör örgütüyle 15 Temmuzda bütün boyutlarıyla karşı karşıya kaldık onun nasıl bir yapı olduğunu aslında bütün boyutlarıyla deşifre olmuş oldu.
Bir başka yapı da DAEŞ. DAEŞ’i de İslam kelimesini kullanarak bizzat İslam’ın en yüce zikrini, Allah u Ekber sıfatını La İlahe İllallah şiarlarını kullanarak onları dünyaya kendi vahşetlerinin örttüğü, perdelediği yeni bir kılıkla İslami sunmaya çalışan, kirletmeye çalışan bir yapı. Her 3 yapının da Türkiye’nin sınırlarını aşan sadece Türkiye ile irtibatlı kalmayan bütün İslam dünyasını şekillendirmek üzere işleyen çok önemli fonksiyonlar yüklenmiş olduğunu bugün biraz daha net bir biçimde anlıyoruz.”
Siirt ve Sakarya arasında Gönül Köprüleri projesi başta 9 il bazında planlandığını şuan 12 köprüler kurulduğunu aktaran Aktay, şöyle devam etti:”Bitlis, Muş ve Bingöl’ün de eklenmesiyle biraz daha yaygınlaştırıldı. Çünkü verimi alındı. Şehirlerarasında bu tür iletişimler, köprüler iki içinde hiçbir şey halletmiyor olabilir. Bu ünsiyet bereketli bir ünsiyettir. Bu ünsiyetin doğuracağı verimler, doğuracağı yeni ilişkiler, ileride ortaya çıkacak yeni ilişkiler zamanla olabilecek şeylerdir elbette. Bunlar azımsanacak şeyler değildir. Biz bunların bereketine inanalım yeter ki, bunlardan çok güzel şeyler hasıl olacaktır. Biz mesela bu buluşmamızda doğudaki her ile bir Büyükşehir Belediyesi ve bugünkü program kapsamında bir Bakan ve Genel Başkan Yardımcısı ben de dolayısıyla kendi şehrime düştüm.
Sayın Bakanımız da Sanayi Bakanı. En çok ihtiyaç duyduğumuz Bakandı. Akşam onun üstünde sorunları olan bir takım yatırımcılarla bire bir görüştü. Hepsinin sorunlarını not aldı ve öyle zannediyorum, son derece pratik bir çözüm mantığıyla hepsine çözüm üretmeye çalıştık.”
