Amaç ve gayelerimize erişmek ve de ihtiyaçlarımızı karşılamak için; ulaşmak istediğimiz hedefe erişme yolunda bizi motive edecek iki kavramdır, hırs ve azim. -Kullanım şekli itibarı ile, doz farkı olmasının dışında; birbirine yakın ve neredeyse eşdeğer, görülen bu iki kelime, aslında;birbirine tamamen zıttır. -Çünkü; azim olumlu, hırs ise olumsuz yönde seyreder. -Azimde; kendini, kendi dinamikleri içinde motive etmek esas iken ,hırs ta; başkalarını haset etme ve onları geçme güdüsü vardır.
-Azim çoğulcu ve bütüncüllük içerirken, hırs ise; tamamen egoya dönük bir şekilde şahsileşmiştir.
-Azimde kararlılık ile birlikte, sebat ve sabır vardır. Hırs ta ise; acelecilik ve kuralsızlık vardır.
-Azimde çaba ve yetenek esastır. Hırsta;başkalarının ekarte etmek için, karşıdakilerin zayıf noktalarından faydalanmak vardır.
-Azimkar insan güçlü bir irade ve karakteri temsil ederken, hırs küpleri ise; kendilerini için için yiyerek, zayıf düşerler. -Azimde etaplar halinde işleyen bir süreç ve riayet varken, hırslı insanlar; deli danalar gibi koşturup,dururlar.
-Azimkar olmak metaneti ve dirayeti temsil ederken, hırslılar; aceleci ve maymun iştahlıdırlar.
-Azimkar olanlar; bir duruşa ve belirli istikamete sahip iken, hırslılar; daldan dala atlarlar.
-Muhteris kişiler; topluma ve uzun vadede kendilerine zarar verirken, azimkarlar; elde ettikleri neticelerle kendilerine ve ait oldukları toplumla, insanlığa faydalar sağlarlar.
-Aşırı hırs anormallik ve adeta psikolojik bir rahatsızlıktır. Azim ise; psikolojik olarak kendini zor şartlara hazırlama, sağlam bir duruş ve yol alma halidir.
-Onun içindir ki; ağız alışkanlığıyla bu iki kelimeyi; “Gayet azimli ve hırslı” şeklinde beraberce kullanmamaya çalışmalıyız. -Çocuklarımızı ve gençlerimizi bilhassa okullarda ders hususunda başarılı olmaları yönünde motive ederken; hırs yerine, azim aşılamalıyız.
-Adeta bir maraton olan, eğitim ve öğretim aşamalarında, başkalarıyla sürekli yarışan ve bir sürü arkadaşını mutlak geçmek zorunda bırakılan hırs küplerine dönmüş yarış atlarına çevirmeyelim. -Çocuklarımızı rahat bırakalım da; kendi dinamikleri içinde gelişen bireyler olsunlar, arkadaşlarını birer rakip olarak görmesinler. -Azimli ve kararlı bir şekilde yollarında ilerlesinler.
-Burda;bir eğitimci olarak, yerleştirme sınav sistemleriyle ilgili olarak, şöyle bir önerim olabilir; çocukları birbirleriyle yarıştıran sıralama sınavlarından vazgeçip, seviye belirleme sınavlarına ve neticelerine endeksli, bir değerlendirme sistemine geçelim.