Çocukluk ve ilk gençlik yani 1980 li yıllara kadar esnaf ve sanatkarlar hem hijyen ve hem de fiyat açısından sıkı bir şekilde denetlenirdi.
Belediye zabıtası koordinasyonunda ilgili kurumlarında desteğiyle yapılan bu denetimler de kimsenin gözünün yaşına bakılmaz.
İdari para cezası kesilir ve duruma göre de kapatma cezası uygulamasına bile gidilebiliyordu.
1980 lerden sonra durum değişti. Hem serbest ekonomiye geçildi ve hem de fiyat belirleme ile denetim yöntemi değişti.
Bu durum bir kargaşaya yol açtı. Bundan yararlanmak isteyenlerin ise köşeyi dönmeye başladı.
Bu durumu Siirt’te çok belirgin bir şekilde görebiliyoruz. Lokantasından çayhanesine, berber ve kuaföründen kasabına kadar bütün mal ve hizmetlerin fiyatlarında farklılıklar görülüyor.
Hem de öyle az buz bir fark değil. Bazen yüzde 50 ye yakın farklılık görülebiliyor. Aynı hizmet ve aynı kalitede olan iki ürünün arasında üstelik yan yana olan iki iş yerinde bu kadar fark olmasını serbest ekonomi ile izah etmek mümkün değildir.
Bu olsa olsa soygun ekonomisi olarak adlandırılabilir. Bunun başka bir tanımlaması da olamaz.
Bunu önlemenin yolu çok basit. Öncelikle fiyatları gösteren levhaların tıpkı yıllar önce de olduğu gibi işyerlerinin görünür bir yere asılmasının sağlanmasıdır. Ki nitekim geçtiğimiz hafta bu konuda yönetmelik değişikliği yapıldı ve bu uygulama esas alındı.
İkinci yöntem de, denetimdir. Ancak kurumlar arası yetki karmaşasına son verilere, gerçek anlamda denetimlerin yapılması ve gerekli cezai işlemlerin hayata geçirilmesidir.
Bakalım bu konuda hafta içerisinde yapılan yönetmelik yönetmeliği ne kadar etkili olacak
Lokanta pastahane, cafe ve benzeri yerlerde fiyat listeleri hem kapıya ve hem masalarda görebilecek miyiz?