Siirt Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşletmesi (SİSKİ), kentte verilen içme suyunun güvenli ve hijyenik olduğunu belirterek, bakımları ve temizliği yapılmayan su depolarının hava sıcaklarını artması ile birlikte tehlike saçtığını, bu nedenle yurttaşların en kısa sürede depolarını temizlemesi gerektiğini ifade edildi.
SİSKİ tarafından son günlerde kentte yaşanan ishal vakalarında yaşanan artışın içme suyundan kaynaklandığı yönündeki iddialara karşı geniş ve detaylı bir açıklama yapıldı. SİSKİ Müdürü Zafer Karahan tarafında Su Arıtma tesisinde yapılan açıklamada, Yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla su kaynaklarında mikroorganizmaların faaliyetleri artmakta olduğunu ifade “Siski Müdürlüğümüz Siirt İçme Suyu Arıtma Tesisinde içme suyu olarak kullanılacak ham suyu yedi (7) ayrı işlemden geçirerek arıttıktan ve de dezenfekte ettikten sonra temizliği ve kalitesinden emin olarak güvenli ve hijyenik bir şekilde, içme suyu şebeke sistemi ile binalara ve işyerlerine kadar ulaştırmaktadır. İçme suyu şebeke sistemine verilen su, içme suyu kalite standardını sağlamaktadır. İçme suyu şebeke sisteminde hastalık yapıcı mikroorganizma girişimini ve oluşumunu önlemek ve bertaraf etmek için su şebekeye verilmeden önce klorlanarak dezenfekte edilmektedir” şeklinde konuştu.
Karahan açıklamasının devamında, Ancak bu sular binaların depolarına girdikten sonra kirlenmeye açık hale gelmekte olduğunu ifade ederek “ Eğer depolarınızın bakımlarını ve temizliğini yapmıyorsanız su depolarınızdan kirlenmektedir. Bu gün ilimizde tekniğine uygun kurulmayan, işletilmeyen, bakımı, onarımı ve dezenfeksiyonu yeterli periyotta yapılmayan, güvenilir olması kuşkulu yüzlerce su deposu mevcuttur. İlimizde ki binalarımızda en çok gördüğümüz depolar genellikle beton ürünlerinden imal edilmiş su depolarıdır. Bu depolar 2000’li yıllardan önce gelişi güzel malzemelerden (Tuğla,biriket,düz kalıp beton vs.) yapılmıştır. Bu tip imal edilen depoların sızdırmazlığı ve temizliği yapılmadığı müddetçe suyun kirlenmesine ve mikrop üremesine neden olmaktadır. Bazı depolar ise saçlardan yapılmıştır. Özellikle eski yapılan binalarda gördüğümüz Saç su depoları ham olarak kullanıldığı için su ile temasında kısa süre sonra yoğun bir şekilde oksitlenir. Bu depolar güneş ışığına direk maruz kalmaktadır. Güneş ışığı ile direk temas halinde olan su depolarında biyolojik faaliyetler daha aktiftir. Bu tür depoların hastalık yapıcı mikroorganizmalar bakımından kirlenme riski çok daha yüksektir. Bu tip depoların içinde suyun saklanması sağlık yönünden son derece tehlikelidir. Bundan dolayı kapalı alanlarda depolanan sular kontrol edilmedikçe tehlike saçmaktadır. Standartlara uygun olarak inşa edilmeyen ve de yeterli sıklıkta gerekli temizleme, bakım ve dezenfeksiyonu tekniğine uygun şekilde uzmanlarca yapılmayan apartman, ev, okul, otel, lokanta, hastane ve is yerlerindeki su depolarının kirletici maddeler ve hastalık yapıcı mikroorganizmalar taşımaları kuvvetle muhtemeldir. Bakımı, onarımı ve dezenfeksiyonu yapılmayan su depolarının tifo, kolera, dizanteri, akut bağırsak ve bulaşıcı sarılık gibi hastalık taşıyıcı mikroorganizmaları barındırmaları muhtemeldir. ” dedi.
Karahan açıklamasının sonunda Bu aylarda halkın bilinçli bir şekilde depolarını kontrol ettirmesi ve depolarını dezenfekte ettirerek temizletmesi gerekmekte olduğunu belirterek, “ Periyodik olarak, tekniğine uygun şekilde, uzmanlar tarafından temizlenmeyen ve dezenfekte edilmeyen su depoları duvarlarında ve tabanlarında zamanla katı maddeler, algler ve mikroorganizmalar çoğalmaya başlar. Su deposu tabanında çamur veya tortu oluşur. Su depoları en az 6 ayda bir defa tekniğine uygun şekilde, uzmanlar tarafından temizlenip dezenfekte edilmelidir. Aksi durumda, depodan temin edilen suyun güvenli ve hijyen olarak içilmesi ve kullanılması risklidir” dedi.