
Kalkınma yolunda bu güne kadar denizde ki bir serseri mayın gibi bir o yana, bir bu yana savrulan Siirt son yıllarda sanırım doğru rotayı buluyor. Kim ne derse desin Siirt kalkınmasını dev sanayi yatırımlar ile sağlayamaz. Coğrafi konumu ve büyük sanayi merkezlerine uzaklığı buna imkan vermiyor.
Kadim tarihi ve zengin kültürel varlığı ile tarıma elverişli toprakları bize kalkınmanın yalnızca iki rotası olduğunu gösteriyor. Bunlarda turizm ve tarımdır. Bu iki alanda yapılan çalışmalar gelecek açısından gelecek adına umut vericidir.
Özellikle tarım ve hayvancılık alanlarında yapılan çalışmalar çok iyi gidiyor. Ürünlerimizin rekoltesi artıyor ve buna paralel olarak çiftçimizin eline daha fazla para geçmeye başladı. Köyden göçler azaldı, hatta azda olsa geri dönüşler gerçekleşiyor.
Umarım bu çalışmalar daha da artarak devam eder ve belirli bir düzeye geldikten sonra da tarımsal sanayi çalışmaları ile sanayileşmeye ilk adımı atmış oluruz.
Tarım ve hayvancılık sektöründe harcadığınız emeğin geri dönüşü çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşiyor. Hayvancılıkta bir kaç ay, tarımda fıstık hariç en fazla bir kaç yıl içerisinde semeresini yemeye başlıyorsunuz.
Ancak turizm alanında iş o kadar kolay değil. Bir yandan elinizde ki kültürel varlığını tespit edip korumaya çalışırken, ulaşımdan konaklama ve gastronomiye kadar gerekli alt yapıyı sağlam bir şekilde oluşturmanız gerekiyor. Bunları gerçekleştirdikten sonra da büyük bir tanıtım atağına başlamanız gibi zor ve uzun bir süreçle karşı karşıya kalıyorsunuz.
Ancak buna rağmen bu alanda başlatılan çalışmalar umut vericidir. Umarım bu çalışmalar da sürekli olur ve en kısa zamanda turizm açısından hak ettiği pastayı alan bir Siirt’i görürüz.



