
Bir fırsat, bir kalkınma, bir küllerinden yeniden doğma fırsatı olarak kabul edip, buna göre tutum takınırsak bir çok sorunumuzu çözebileceğimiz çalıştay önümüzdeki ay içerisinde gerçekleşecek. Hazırlıkları Siirt ve Ankara’da hızlı bir şekilde devam ediyor.
Daha önce de bir kaç kez yazdığım gibi Siirt olarak belki 3-4 yıl gibi kısa sürede değilde de 8-10 yıllık bir süreçte çözemeyeceğimiz hiç bir sorunumuz yoktur. En can yakıcı sorunumuz olan işsizlik sorununu da bu süre yapılacak yatırımlarla çözülür.
Çünkü gerek yer altı zenginliğimiz ve gerekse tarım ve hayvancılık alanlarında ki potansiyelimiz buna yeterlidir. Bu potansiyeli bu güne kadar kullanmadık. Hep bir birimizle uğraşmayı tercih ettik. Nalıncı keseri gibi hep kendi tarafımıza çalıştık. Toplumdan önce ben dedik. Ancak, artık bundan bu yanlış tutumumuzdan bir an önce vazgeçmemiz gerekiyor.
Hep birlikte bu güzel ve kadim memleketin sorunlarını öncelikli sorun olarak kabul etmek zorundayız. Daha önce sık aralıklarla belirttiğim gibi bunu yapabildiğimiz an yepyeni ufuklara açan bir Siirt’te yaşamaya başlayacağız.
Diğer illere göç duracak. Aksine göç başlayacak. Gençlerimiz yaban illerde çok zor şartlar altında çalışmak zorunda kalmayacaklar. İşte bu çalıştayı gerçek anlamda değerlendirebilirsek, bu çalıştay bir işaret fişeği olabilir.
İnşallah bu temennim gerçekleşir ve bu çalıştayın sonunda hazırlanacak raporu hepimiz sahipleniriz. Tabii ki, bu sahiplenme tüm bireyleri için geçerli. Ancak bu sahiplenme özellikle bürokrasi, siyaset, sivil toplum kuruluşları ve basın mensupları için çok daha kritik bir önem taşımaktadır.



